İnsan bir şey bekliyordu, sabahtan akşama kadar bekliyordu ve hiçbir şey olmuyordu. İnsan tekrar tekrar bekliyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan bekliyor, bekliyor, bekliyordu, düşünüyor, düşünüyordu, şakakları ağırmaya başlayana kadar düşünüyordu. Hiçbir şey olmuyordu. İnsan yalnız kalıyordu. Yalnız. Yalnız.”
Stefan Zweigh
Bir Bar Filozofu
24 Ağustos 2020 Pazartesi
Yalnızlığın Stefan Zweigh tarzı
30 Ağustos 2016 Salı
JACK KEROUAC
Neyse, bizi nasıl olsa anlamayacaklar dostum. Ardımda hamile bir sevgilim olsaydı yine de düşerdim yola ama kafamda bunca acı varken kıpırdayamıyorum bile. Ardımda mutlu bir an bıraksaydım yine de düşerdim yola ama içimde bunca kirli yalnızlık varken kıpırdayamıyorum bile. Ardımda bir ceset bırakabilecek olsaydım yine de düşerdim yola ama kendi cesedimi sırtımda taşıyorken kıpırdayamıyorum bile. Bir bira daha söyle de susalım biraz, ki azıcık da gece konuşsun...
Jack Kerouac
23 Mayıs 2016 Pazartesi
BEN SAYMAYI YEDİYE KADAR BİLİYORUM
yek
artık midemi bulandırıyorsun
içimden çıkmıyorsun,
kusunca geçmiyorsun
doktorlara gidiyorum
doktorlar yemektendir diyor
yemiyorum ağzıma tadın geliyor
midemi bulandırıyorsun
dü
ben ışıklardan vazgeçtim
ampülü kafamda parçalayın
ben kendimden vazgeçtim
bedenimi aynadan dağıtın
ben anladım senden başka
hiçbir şeye tutunamıyorum
ah beni şu gemiden batırın diyorum
sefer iptal oluyor eve dönüyorum
se
parfümden çıkıyorsun
şampuandan çıkıyorsun
krem kokusundan çıkıyorsun
cenazeler oluyor tabuttan çıkıyorsun
sen benim artık midemi bulandırıyorsun
ben seni içimden çıkaramıyorum
otobüsten çıkıyorsun
tanktan iniyorsun mumlardan ve
tez ödevlerinden çıkıyorsun
c(ç)ahar
her şey üst üste geliyor
her şeyin üstünden çıkıyorsun
kabak tadı veriyor
alışılmamış
allah beni obsesif yapıyor
komalarımdan çıkıyorsun
senin bütün dünyan seni çevren kadar
benim bütün dünyam bütün dünya kadar
çapları hesaplasak matematikten çıkarsın
midemi bulandırırsın
ay söner güneş doğar
kuşlardan ve ötüşlerden çıkarsın
penc(ç)
şiiri geri çekmek de bir savunmadır
kendimi senden savunamıyorum
kontrolü bırakmak bir yana
kontrolü sana kaptırdım
şiir lirikten çıkmıyor şair kanlar içinde
biraz tenkit doldurmak istiyorum
kanunlar izin vermiyorlar
en iyi sen biliyorsun
şeş
üzülme her şeyin bir geleceği var
herkesin bir duası ve tapası var
istemsizce tapıyorum midem bulanıyor
buna psikolojide bir şey denmiyor
dersimi biliyorum da ediyorum ezber
inceldiği yerden kopmuyor dünya
kopsak ya su içsek şiirden gelsek
şiirden gideceğimiz yok belli
ben çok kırıldım yen içinde kaldım belli
bitiremeyeceğim de belli
ben bu iş(ler)i beceremiyorum asıl bu besbelli
heft (yedi)
herkes vurdu sen neden öldürdün
bak sinan bu şiir olmamış
ama olan olmuş abi diyorum
peş peşe kapılar açılıp kapanıyor
koridorlardan geçiyoruz
abi diyorum müsait bir yerde bırakın da
öleceğim var
bak benim içimde ölecek var
20 Mayıs 2016 Cuma
Bukowski'den Van'a sevgilerle...
Van Gogh, aşık olduğu hayat kadını tarafından reddedilmesi üzerine onda en beğendiği şey olan kulağını kesip gönderir. Bukowski de Van’a şiirinde şöyle seslenir:
“Van Gogh kulağını kesip
bir
orospuya verdi
orospu
hunharca fırlattı
kulağı
sokağa tiksinerek.
Van,
orospular
kulak
istemezler
para isterler
sanırım bu yüzden
muhteşem bir
ressamsın sen
başka
bir şeyden
anlamadığından…”
14 Şubat 2016 Pazar
Zaman Zaman İçinde Günlükler
İnsanoğlu bin yıldır mutluluğun peşinde; fakat, mutlu değil. Neden? Çünkü beceremiyor, çünkü bunun yolunu bilmiyor, her iki neden de geçerli. Bunların da ötesinde, çünkü dünyasal yaşamlarımızda kesintisiz mutluluk yok, sadece gelecekte onu elde etme umudu var... Acı, olmak zorunda; çünkü iyi ve kötü arasındaki savaşta, ruh ancak acı çekerek sağlığına kavuşabilir.
Andrei Tarkovski
Kaydol:
Yorumlar (Atom)



